uzun zaman oldu farkındayım. yoğunluktan burayla ilgilenmeyi unutuyorum.bu arada youtube'la uzun zamandır süren fırtınalı birlikteliğimizi gözden geçirmeye karar verdik. hindi zahri fas asıllı fransız bi ablamız. uzun zamandır yazmayı ertelerken arada unuttuğum isimlerden biri kendisi. ilk albumu handmade (2010). leziz akustik jazz ve soul karşımı şarkılardan müteşekkil. huzur bulmak için birebir. resmi sitesi wikipedia myspace
arşiv öyle birikmiş ki bazen karıştırdığımda varlığını unuttuğum şeyler çıkıyor, yeni keşfetmiş gibi salakça seviniyorum sonra. japon'ların enstrümantal müzik icra eden grupları ekseriyetle tadından yenmiyor ama şimdiye kadar dinlediğim en muhteşem japonya menşeili grup diyebilirim. karar vermeden önce stylus fantasticus (2008) ve capital of gravity (2009) albumlerini mutlaka dinleyin. (ps: bazen internette stream halde o grubun güzel şarkıları bulunamıyor malum. ben de ancak bulabildiklerimden seçmeye çalışıyorum. o yüzden her önerim gibi albumlerin tamamını dinlemek lazım.)
cem adrian muadili gırtlağa sahip israil'li bir abimiz kendisi. grubu the mojos ile 3 albumu bulunmakta. the reckoning (2008) tavsiyemdir. mutlaka deneyin.
bir de şöyle birşey var ki; sıradaki cover me post'u içine koyup da orada kaynaması ihtimalini düşünmek bile istemediğim cinsden. fiona apple - i want you
allah'ım yaratıyorsun da neden tutup dünyanın öbür ucuna koyuyorsun... en azından aynı gezegende yaşamakla mı avunmalıyız bilemedim.
nadir de olsa almanya'dan güzel gruplar çıkıyor. six white russians and a pink pussycat (2006) ve mmm...gumbo? (2008) albumleri tadından yenmeyecek güzellikte. mutlak dinlenmeli.
şu şarkı bittiğinde gülümsediğimi fark ettim. umarım dinlerken başkalarında da aynı etkiyi yaratır diye düşündüm.
sevgiler.. ve başka şeyler daha.
ps : bazen kendi kendime salakça triplere girip, bazı şarkıları sadece ben dinleyeyim, bazı filmleri sadece ben izleyeyim vs. vs. benden başka bilen olmasın dediğim şeyler oluyor. bahsettiğim şey bu şarkı için de ziyadesiyle vakidir. o yüzden umarım aynı hissiyatı yaşatmıştır. dudak bükenin beynini patlatırım ona göre.
düştende mor bir aşkı, yaşadın da gittin yar bir gittin ki sus oldu, pusa büründü hisar bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir onu bana verseler vermeseler ne yazar ben bir kadın sevdim ki evim artık gül kokar bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir
söz-müzik: ferhan şensoy (ferhan şensoy'a hayran olmak için bir sebep daha)
biraz önce okan bayülgen'in programında pin-up'ı görünce öyle içim sızladı ki. vakti zamanında fırtınalar estiren "taş" gibi grup gitmiş yerine düttürü bi teen-age band gelmiş. ılgın'ın gruptan ayrılışına çok üzülmüştüm zamanında zaten ama grubun bu hallere düşeceği hiç aklıma gelmemişti. aslında pek kıyaslanamaz ama daha önceden alakadar olanlar bilir, gökçe'nin ilk albumu çıkmadan önceki demolarıyla albumdeki versiyonlarının da alakası yoktur. demek istediğim, birileri işin içine girmeye başladığında elde kalan müzikten başka bişeye dönüşmüş oluyor. demek ki neymiş; iş ticarileşince olay başka bi boyutta geçiyormuş.
neyse konuyu dağıtmayalım. pin-up'ı televizyonda görünce o eski "taş" gibi coverları film şeridi gibi geçti gözümün önünden. en unutulmazı sanırım yedikule konserinde (subat 2005) yağan kara ve soğuğa rağmen yaptıkları kırıcan mı belimi? coverıydı. konseri canlı yayınlayan trt'de, siktir gittttttt! diye haykıran ılgın'ı gören trt yetkililerinin yüzlerini çok merak etmiştim o an. bir de ılgın'ın ıslak sahnede kayıp göt üstü düşüşünü unutamıyorum. (yönetmenin ahı tuttu diye düşünmüştüm). cover demişken ılgın'ın sesinden psycho half'ın action'ını dinlemek de ayrı güzeldir. benim için orjinalinden bile daha güzeldir. (aşağıda dinlenebilir)
yeri gelmişken (konudan konuya atlayayım) bi vakit dağılan güzel gruplara ne kadar üzüldüğümden bahsetmiştim. psycho half aktif olduğu yıllarda türkiye için fazlasıyla iyi müzik yaptığından ve elemanlarından bazılarının gruptan ayrılmasıyla 2001 de dağıldı ve ne yazık ki güzel anılardan ibaret artık. (meraklısı için nedim zakuto şu aralar gren'de devam etmekte.) eski solist yurdakul pekşen almanya menşeli grubu dewanto ile yoluna devam etmekteymiş. ayrıca eski kadrodan görkem, mert ve cenk'in yan proje olarak elektronik alemlerde gezinen, drug box adında bir grubu mevcuttu bi zamanlar. halen aktifler mi bilgim yok. psycho half ve drug box'ı daha önce dinlemeyenler için demoların bulunduğu pek şahane bi kaynak buldum. buyrunuz : kaynak (ilk beş şarkı psycho half. diğerleri drug box şarkılarıdır. arz ederim)